POST APOKALİPTİK
- İlayda Çetinkaya
- Jun 30, 2020
- 1 min read

Üstü açık olunca insanın Hangi mevsimde olduğunun önemi kalmıyor Sırtından başlayan endişe ve karmaşıklığın Hayatından yollara saçılıyorsa Kalbin için muhitine dönme vaktidir. Şimdi her şey mazide görünüyor Tepetaklak olurken dünya ve düzenin içinde sen Kalkıp üstünü çırpıyor, paniğin. Sırılsıklam kabusların, gecelerini aralıyor gözlerinin An içinde kalmak ile gitmek arasında kalıyorsun, komik. Nereden nereye gideceğinin belirsizliğine vakıf olmayan çocuk sen misin hala? Ağlarken çarşaf üzerileri ıslak diye koltukta uyuyorsun Çapraşıklaşıyor hislerin.
Cümleler, Anlatmak istediklerin sadece kelimeler yan yana geliyor diye değil de Gerçekten anla istiyor. Bir semte veda ediyorsun erken Hatırı sayılan şiirler yazılıyor ardından. Depresyon denilen tanının varlığı ile yokluğu Fark oluşturmayacak kadar sıklaşıyor yaralarında ve Şikayetçi yarından.
Gülmek bir devinim oluyor Alışılmış başkalaşırken Ortala kendini, Derken bir kitap bitmemeye başlıyor, Bir ciğere daha gitmiyor nefes, Kaşlar çatılıyor Sesler yükseliyor..
"Ben burada mıyım?"
Yanlış raya giren tren gibi Hızlıca soru olmaktan çıkıyor
Bir sitem yazılıyor yarısı olmayan defterine