top of page

Kadim Dostum

  • Kadriye Yağmurcu
  • May 25, 2019
  • 2 min read

Bu gün de geldim sana, yapmam gereken onca şey varken hem de. Hep böyle olmadı mı zaten? Çocukken başladı eşsiz bağımız. Evet, çocuktum o zaman. Sessizce dinlerdin beni, usulca gülerdin başıma geleceklerin hepsinden haberin varmış gibi. Kaçamak molalarımı vermemi sabırla beklerdin. Elimde papatya görmediğin her zaman, anlardım benim için endişelenmediğini. Papatyasız kırk beş dakika zaten papatya etkisi yaratırdı bende. Yollarımızı kesiştiren kader çizgisi, güneşin ve yalnızlığın anlamını öğretti bana.

Koşmaktan yorulduğumda, bitiş çizgisini sen öğrettin bana. Dayanmayı, bitiş çizgisine kadar dayanmanın ne demek olduğunu öğrendim seninle. Tempom her düştüğünde görkemli ağaçlar çıkardın karşıma benzemek istediğim. Bitiş çizgisinde gülümserdik birbirimize.

İki gün önce huzursuz edici rüzgarların arka planındaki kızıllığından anladım rahatsızlığını. Sen de bazen 'mış gibi' yapıyorsun biliyorum. Keşke sana yardım edebilseydim. Lakin denge bu! Değişmediğini, dönüştürmenin sadece bizim elimizde olduğunu sen öğretmedin mi bana?

Bugün de tependeki renk tonlarını, düşünceli haline veriyorum. Pembenin tonuna ne kadar da hayran kalıyor insan. Sessizleşiyorum. Fark ettin mi? Ben de artık sessizim. Eskisi kadar karışmıyor göz yaşlarımız. Ben de çoğunlukla kızıllığından ders alıyorum işte.

Beni nasıl büyüttüğünü anlayamadım bile. Seninle büyüyen, seninle ölmek istiyor. Başka yere gitme fikri yöneltildiğinde, ilk seni düşünüyorum. Sonra hemen konuyu değiştiriyor ve seni bırakamayacağımı biliyorum. Nasıl bırakırım ki seni? Bunca kalabalığın içinde sadece seninle paylaşıyorum yalnızlığı. Kışları bile sevmiyorum bu yüzden. Çünkü seninle yıldızları misafir etmek daha sıcak benim için. Hele bir de ay sürpriz yaparsa, zaman sadece küçük bir teferruat bizim için. Hatırlasana, en önemli kararları o gecede vermedik mi? Hayatımın en güzel anından bir saat önce senin yanında değil miydim?

Kışları sevmiyorum dedim. Alındığını hisseder gibiyim. Sakın alınma bana, biliyorsun ki kışın da hep yanındayım. Yolu uzatıp sırf seni öyle bir uzaktan da olsa göreyim diye geliyorum hep. Ah hatırlasana seninle birazcık daha vakit geçireyim derken ellerimin ayaklarımın buz tuttuğu günleri...

Hep şarkılarla geldim sana. Biliyorum bazen hüzünlenip sıkıldın benden. Hep koşmamı istedin ki hareketli melodiler sarsın dört bir yanını. Bugün o yüzden vals ile geldim sana.

Biliyorum Caddebostan, kadim dostum; sen hep mutlusun. Biliyorum, bir yola çıkmadan önce hep sana geldim, sana geleceğim. Biliyorum, en yeşilisin ilhamların. Biliyorum ki, sen varsan bana hiçbir şey olmaz.

Mutlu baharlar Caddebostan. Hazırlan, yaz geliyor.

 
 
 

Bizi Takip Edin

©2018 by Ahtar Edebiyat

bottom of page