Şiddetli Bir Yatışma

Beklediğim dört kişilik masa dolmadı, üç kişiyle yetindim. Yarını bugünden sonra sandım, dünde bittiğini öğrenince yarına ulaşamamkla yetindim. Tahammül edeceğimiz şeyler de vardı tabii. Masaya gelen yemek siparişimiz ile uyuşmuyordu. Çeşitli mazeretler sonrası doğru gelen yeni siparişimiz de bize gelene kadar çoktan soğuktu. Soğuk yemekle yetindik. Tahammülsüzlüğün elimizde bıraktıklarıyla yetinmeyi öğrendik. Sorunlarına karşı yetim çözümleri olan üç kişi birbirimize baktık. Varlıklarımızın birbirinene kadar yetebileceğini yeterliliklerimiz ile birbirimize anlattık. Bu bir problem doğurdu, problemlerin en güzeli olan kader kardeşliğini gözlerimizin önünde ortaya çıkardı.

Ne anlatıyorsun? Kendin için hiçbir şey yapamıyorken insanların yardımına koşarak kendi benliğini besliyorsun. Bana menfaatin izahatini verecek iyi bir neden söyleyebilir misin? Karşılıklı fayda öyle mi? Ben faydalanmanın birbirinden eksiltme olduğu kanaatindeyim. Kanaat az düşünülmüş sığ düşüncelerdir, biliyorum. Zor soruları anlamaya çalışırken aklım eksiliyor, aklım zamandan faydalanacağı bilgiden mahrum kalıyor. Siz mağduriyeti bir besleyişe dönüştürdüğünüzü sanıp bir takım süslü ifadelerle mağduriyeti kılıfa sokabilirsiniz. Üzgünüm, çözümünüz ve gayeniz bu dünyada hiçbir zaman anlaşılmayacak. Duymak istediklerinizi bir kulaktan geçmeden duyamayacaksınız. Elde ettiğinizi sandığınız şeyleri avuçlarınızın içinde kontrol edemedikçe bu ilüzyonun içinde sıkışıp kurtulmayı ölüm olarak adlandıracağız.